Hubble Uzay Teleskobu
1990 yılında NASA tarafından fırlatıldığından beri Hubble Uzay Teleskobu bir milyondan fazla gözlem yaptı, kapsamlı bir bilimsel bulgular arşivi oluşturdu ve astronominin tüm alt dallarına oldukça büyük etkileri oldu. Hubble, evrenin en temel sorularına yanıt aradı ve dahası mimarlarının en ulaşılması zor fikirlerinin de ötesinde keşifler yaptı. Dünyadaki herhangi bir gözlemevinin bugüne kadar yaptığından daha uzak yerlere ve daha eski zamanlara ait görüntüler yakaladı. Galaksilerin daha küçük yapılardan evrildiğini ve büyük kütleli kara deliklerin galaksilerin merkezinde yaygın olarak bulunduğunu keşfetti. Evrenin genişleme hızının giderek arttığını doğruladı ve yıldızların içinde doğdukları rengarenk bulutsuları inceledi. Ötegezegenlerin atmosferlerini analiz etti ve gezegenler arası görevlere katkıda bulundu. Bu sebeple, astronomi tarihinde herhangi bir teleskopla yapılan keşiflerin yanında Hubble ile yapılanlar emsalsizdir.
NASA’nın Büyük Gözlemevleri (Great Observatories) programındaki ilk teleskobu olmasıyla birlikte uzaya gönderilen ilk optik teleskop olma özelliğine de sahip Hubble, hassas ölçümler yapmada yeni bir dönem başlattı. Teleskobun içinde yaklaşık 2.5 m çapında bir ayna mevcut ve bu ayna o kadar düz ki, eğer genişliği Birleşik Devletler’in genişliği kadar olsaydı aynada oluşabilecek bir bombenin uzunluğu sadece 15.24 cm olurdu.
Dünya’nın dışında faaliyet gösteren, gezegenimizin atmosferinin bulanıklaştırıcı ve filtreleyici etkisinden uzak Hubble, gök cisimlerini, yere kurulmuş büyük teleskopların yapabileceğine kıyasla ondan yirmi kata kadar daha iyi analiz edebilir. Ayrıca Hubble bu gök cisimlerini morötesinden başlayarak görünür ışık ve yakın kızılötesi dalga boylarını da içine alan bir elektromanyetik tayf aralığında gözlemleyebilir.
Hubble, 31 kadire1 kadar sönük cisimleri tespit edebilir. Bu, insan gözünün görebileceğinden 10 milyar kat daha fazla bir sönüklüktür. Hubble aynı zamanda parlak cisimlerin yanındaki sönük cisimleri de tespit edebilir ki, bu da yıldızların çevresindeki bölgeleri ve aktif galaksilerin parlak çekirdekleri üzerinde çalışmak için önemli bir gerekliliktir. Astronomlar Hubble’ın evrenin doğuşu olan Büyük Patlama’dan (Big Bang) kısa bir süre sonra oluşan ve daha önce hiç görülmemiş cisimleri gün yüzüne çıkaran bu keskin görüş özelliğini görülebilir evrenin sınırlarını derinlemesine incelemek için kullandılar.
Hubble’ın görüş alanı sabittir ki bu da gözlem koşullarının niteliklerinin günden güne hatta yörüngeden yörüngeye bile değişmediği anlamına gelir. Hubble, gökte hedef belirlenen noktaları aynı keskinlik ve görüntü kalitesiyle tekrar tekrar ziyaret edebilir. Bu durum, astronomların gök cisimlerinin ışığında veya hareketlerindeki küçük değişimleri tespit etmeye çalıştığı hassas ölçümlerde oldukça önemlidir.
Şu an ilk fırlatıldığı zamana kıyasla daha gelişmiş olan Hubble, bunu 1993-2009 yılları arasında uzay mekikleriyle gerçekleştirilmiş beş genel bakım görevinde yapılan bakım ve iyileştirme çalışmalarına borçludur. Hubble’ın gelecek yıllarda da görevine devam etmesi beklenmektedir.
_________________________________________________________
1: Kadir, bir yıldızın veya Dünya’dan gözlemlenen diğer gök cisimlerinin parlaklığının bir ölçüsüdür.
Kaynak: NASA
Çeviri: Büşra ÇEKMEZ